Yıllık izin denince akla ilk gelen yaz ayları, Akdeniz sahilleri ( canım Akdeniz çok özlemişim denizini ) ,plaj, güneş vs vs... İlginç bir tatil anlayışım var benim, bu 5 günlük izni kendime ayırdım, sadece kendime neden bilmem uzak yerler kaçmak, kendime ait olmadığım , kendimle başbaşa kalmadığım zaman sadece yorgunluk oluyor. Bu konuda benim gibi düşünen var mı bilmiyorum !! Kafamın içinde tatile çıktım ben ,beni tutana aşkolsun.. Neler mi yaptım? Düşünün ..hayal gücünün sınırı yoktur, Dünya'yı dolaştım , en uzak sahillere ,egzotik yerler ulaştım, değişik insanlarla tanıştım siz yeter ki isteyin. Üzücü olan şeylerden uzaklaşamadım maaalesef genelde duyarsızlıktan değil ama sadece aşırı hassasiyetten dolayı uzak kalmayı tercih ettiğim Türkiye gündemini takip ettim ,siyaset ile ilgili yorumlarımı bu yazımda kendi ağzımdan çıkan cümlelerle aktarmam çok ağır olabilir imalı bir 'NO COMMENT' ile konuyu atlarsam sanırım mesaj ulaşmıştır herkese..
İzinde ne yaptığımı anlatmak değil elbette amacım , açıkçası izin dönüşü ne yapabileceğimi düşünüyorum. bu blogu oluşturmuş olmam ,genelde yazdığım yazıları paylaşmaktan çekindiğim
için kendimce bir yenilik, bir devrim!! Yıllarca ..taa ortaokul yıllarından beri günlük tutma alışkanlığı olan biri için , bunu herkese açık bir günlükte yapmak ilginç bir deneyim,benim için
cesaret..
Yıllar önce tek hayalim deneme tarzında bir kitap yazmaktı, ama o dönemlerde inandığım tek şey yaşadığım deneyimlerim bana göre ebedi değeri olan ( günümüzde reklam amaçlı, popüler kültür ürünü yeterince kitap var ,buna dahil olmak istemem) bir kitap için yeterli olmadığıydı,
buna hazır olmak yetenek eşliğinde uzun bir süreç , deneyim gerektirir kimbilir bu isteğim belki gerçek olur...Bu dünyadan gittiğimizde yaşadığımızı, burada olduğumuzu ispat eden geride bizden iz bırakacak birşeyler olması gerektiğine inananlardanım. Her insan geride hayırlı bir evlat bırakmayı ister , amaç edinir; ama önemli olan olağan olanı yaşamak değil sıradışı olmak,
farklı olmaktır..Her insan doğar ,büyür,ölür bu süreçte toplumsal kurallara uyma gerekliliği duyarak evlenir,aile kurar, çocuğu olur ve çocuğunu en iyi şekilde yetiştirmek için çabalar..
Bu yaşamın doğal sürecidir, öyle bir süreç ki çocuk ve kariyerin aynı cümlede olması bir ironi olarak şarkı sözüne girmiştir. Günümüzde dürüstlük nasıl insanda olması gereken doğal bir özellik olduğu unutulup, erdem olarak kabul edilmişse insanın doğal süreç dışında yaşaması da erdem görülmektedir. Kısacası BOMBOŞ hayatlarla tükeniyoruz.
Ortaokul da okuduğum ve hala hatırımda kalan kitap Monteiqne'nin 'Denemeler' i dir. Bu yazımı okuyan ve hala bu kitabı okumayan varsa lütfen okusun, orada herkes için vazgeçilmez ve değişmez doğruları göreceksiniz. Sadece bir öneri..
''Issız yerlere kendin için bir Evren Ol.'' Bunu başarana, insan olana ne mutlu ,kendine yet ki çevrene vereceklerin olsun ki mutlu olasın, genç kalasın...
Herkesin bir hikayesi vardır, sokaktaki dilencini, küçük çocuğun, annenin, babanın birbirimizi dinlemiyoruz ki bilelim. Devir dinleme devri değilse okuyalım arkadaşlar birbirimizi anlamak için dinleyemiyorsak, yazalım , paylaşalım, okuyalım o zaman herşey daha ortak ve güzel oluyor..
Cuma 'nın ilk saatlerinde Sevgiyle kalın mesajımı iletmek isterim...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder