28 Temmuz 2009 Salı

www.ayratown.com a

36 koca bir ömür ; bana hiç de öyle gelmiyor. Birşey yaşamadım daha, yaşanacak, acınası çok durumum var daha ..Hayatım zorluklarla geçti. Dibi gördüm dediğim çok oldu. Kendime acıdığım için beni acınası durumdan çıkaracak etiketi iyi bir üniversitenin iyi bir bölümünden ingilizce eğitim görerek mezun oldum. Etiketimin değeri arttı. Okul sonrasında büyük bir bankanın çok güzel bir bölümünde işe başladım, o kadar güzel bir kariyer palnlamam vardı ki. Kendimi herkesten üstün , herkesten değerli görmeye ve elde ettiklerimi kullanmaya başladım. Arkadaş çevrem daraldı, kimsenin düşüncesini beğenmediğim için konuşmaya değer bulmuyordum . sürekli eleştiriyor zor beğenerek kendimi daha değerli ve ulaşılmaz görüyordum. Herşeye rağmen bu torpilim 5,5 yıl devam etti. Sonra mı ? Güm'ledim. Nedenini şimdi daha iyi anladığım sonu kendim hazırlamış , sahip olduğum herşey elimden alnımaya başlamıştı. Ama suçlu ben değildim..Benim dışımda herkes hatalıydı, başta ailem, sevgilim, arkadaşlarım. Bankadan ani bir kararla istifa ettim.Hayatımı kendi çabamla yönetebildiğime o kadar inanıyordum ki, herşeyi yoluna koyabileceğime inanıyordum. 6 ay odamdan çıkmadım ,ailem dahil kimseyle iletişim kurmadım. Sömzde kendi uydurduğum bahane ile piyasayı öğrenecek ve özel sektöre yönelecektim; çünkü 30 yaşından sonra artık iş değiştiremez, bankadan emekli olacağımı düşünüyordum. Ne istediğimi bilemediğim için çok mutsuzdum. Sonuç olarak özel sektörde de çok mutlu olamadım. Ani bir kararla 2005 Eylül'ünde Adana dan İstanbul a geldim.Yine özel sektörde ama uluslararası bir firmada asistanlık yapmaya başladım. Yine mutlu olamadım. Cv 'im de 3 farklı mesleğim, yapabileceğim iş alanı vardı ama uzamanlık alanım yoktu. Kendime acıyor sürekli egomun beni yönelttiği negatif düşüncelerle farklı yönlere savruluyordum. Şu an belki ilk kez yazıya döktüğüm için kendi yaptığım hataları daha net görebiliyorum. Kendimi suçlasam da gerçek sebebi bulamadığım için çözüm olarak tekrar çevremi yani evreni suçlamaya başladım. Bu arada egomla barışıp biz olmayı başaramadığım için ciddi bir panik atak krizi yaşadım, bir süre tedavi oldum ve sadece geçici çözüm olarak İstanbul a geldiğim dönem düzeldim. Sorunun kaynağı tamamen ortadan kalkmadığı için her olumsuz durumda tekrar aynı belirtileri yaşamaya başlıyordum. İşim beni tatmin etmedi, büyük ekonomik kriz öncesinde işten ayrıldım. 2 ay sonra satış odaklı bir firmada Adana lı müdürümün teşviki ile satış departmanında işe alındım. Sorun kısmen ve geçici süre tekrar çözülmüştü ve bu arada ben sürekli maddi sıkıntılar yaşıyor, bir türlü iki yakam bir araya gelmiyordu. İyi kazanıyordum ama o kadar şartlandırmışım ki kendimi cebimde biraz para kalınca beni rahatsız ediyor harcayacak yer buluyordum. Geçici tatmin duygusu ile bir dönem yine rahatlamıştım ne olduysa o dönem oldu. Sevdiğim biri vardı seviliyordum, işim vardı gayet rahattım, iyi para da kazanıyordum. Geleceğe dönük planlar yapıyorduk vs vs. 2009 Ocak ayında herşey tersine döndü, farklı firmaya transfer olan müdürümden sonra onun işe aldığı eleman olduğum için kriz nedeniyle hayatımda ilk kez işten çıkarıldım (!) Hala egomla mücadele halindeyim bu arada , bu satırı yazarken başarımını yazarken duyduğum ve tavan yapan kibirim yerlerde ve egom acıyorrrr. Krizin ortasındA işsizdim, elde avuçta hiçbirşey yok ve üstüne üstlük panik atak sorunum nüksetmeye başladı. Yaşayanlar bilirler, kalp krizi yaşadığımı düşünüyordum; ancak tahlilller testler çok iyi olduğumu ama kafadan yana sorunm olduğunu gösteriyordu. kanımda yüksek oranda enfeksiyon çıktı buna ek olarak yaklaşık 2 ay antibiyotik tedavisi gördüm. Herşeyin başı pozitif düşünce .. Kendime acıdıkça daha zavallı hale geliyor ve daha çok acıyordum. Öfkemi, kibrimi,hırsımı o kadar iyti beslemişim ki yani egomu. Beni ele geçirmişti. İşte o dönem sadece ABLA diye hitap ettiğim kişi ile karşılaştım. Evde yalnızdım, kendi kendime yetmeye e çalışırken kapımı çalıp bana yemek getiren , ilgilenen biriydi. Benim kimseye ihtiyacım yok tripleri ile başta direndim. Sonra güçsü düştüm.. İyi ki fazla direnmemiş teslim olmuşum.. 6 aydır ciddi anlamda eğitim görüyorum. Egomla konuşmayı ve barışmayı öğretti bana. Hala çözemediğim noktalar var elbette, sürekli kendime acımaktan vazgeçtim, konuşulduğu gibi elbette kolay değil, egonuz ne kadar güçlü ise o denli zorlanıyorsunuz. Karşınızda kendinizi görüyorsunuz. Savaşamazsınız, siz ne kadar zeki iseniz o da zeki ve aklın olduğu heryerde egonun çok ince planlanmış akıl oyunları var. Mantığa büründürme yöntemi ile her yolu mübah kılıyor egomuz bize..İşte o zaman gerçek benliğimizi, özümüzü duymuyoruz. Çok hassas bir çizgi var arada ,diğer yöne yani ego ya teslimiyet çok kolay farkında bile olmuyorsunuz. Sonra ne mi oldu ? Kendimi sevmeyi öğrendim. Bunun için kendime saygım için bedenime daha iyi davranmam gerektiğine karar verdim. Fazlalığım olan 10 kiloyu spor yoluyla verdim. Evde olduğum süre içinde sabah en geç 8 de uyanıyor,yürüyüşe gidiyor, kitap okuyor ve ABLA'nın kendi işyerine uğruyor sohbetlerimize , daha doğrusu eğitimimize devam ediyorduk. Ama hala değişen birşey yoktu., evren bize göz kırpar, sinyaller yollar. Bu sinyalleri algılamayı öğrendim. Farklı noktalara kaydığımda kendimi toparlamayı, negatif düşünceden kolaylıkla pozitifie geçebilmeyi öğrenmeye çalıştım. Öğrendiğimiz, başardığımız evrendeki bilginin çok küçük bir parçası, çöldeki kum tanesi kadar küçük. 3 ay geçici bir işe girdim, evrene teslimiyet beni çok zorladı. Sürekli direniyordum. Sanki ben daha iyi becereceğim ya herşeyi.Hep çuvallıyordum, usanmadan tekrar tekrar deniyordum. Ben bunalrı neden mi yazıyorum? Benim kadar boşz kürek çekmeyin, Aykut bey in de dediği gibi bırakın herşeyi evrene, siz, ne istediğinizie doğru karar verip, sinyalleri gönderin. Talebinizi yollayın ve bekleyin .. Rahat olun emin olun cevapsız kalmayacak içten yapılan hiçbir talep. Bu arada sevgilimden ayrıldım. Bu sonu da ben çekmiştim aslında inadına kendime acıdıkça batıyordum. Ne oldu bilmiyorum. Evrene ne yapması gerektiğini söylemekten vazgeçtim. İnanın bana işte o andan sonra 3 iş görüşmesine çağrıldım hem de arka arkaya .Hatta biri de ayrıldığım bankanın bağlı olduğu holding. İmkanlar vs çok güzel..Ama bir teklif vardı ki benim tercihimi kolaylaştırdı. Çok iyi bildiğim bir firmadan bana hemen işe başlamam için teklif geldi. Koşullar başlangıçta çok cazip değil, yükselme imkanım var mesleğime uygun.Ulaşım çok kolay. Evren bunu bana sundu. Ben de yetinmeliydim. Daha fazlası, daha iyisi diye birşey yok sahip olunan bir şey herşeyden daha değerlidir. ABLA bana birgün ''Evrenden Torpilim Var'' adlı kitabı okuyalım dediğinde kendimi bu yazıyı yazarken bulacağımı hiç hayal edemezdim. Direnmiyorum evrene karşı, o sonsuz güç kaynağından beslenebilmek için tüm egolarımdan arınmaya hazırım. Bu öğretiyi öğrenmeye gönüllü birine küçücük bir ışık olduysa yazdıklarım bu bana yeter. Aykut Bey çok güzel bir iş başardınız.. Sonsuz sevgiler..

Hiç yorum yok: